Finansal piyasalardaki değişimler büyüme,
istihdam, kamu maliyesi, tasarruf, yatırım, v.b. çok sayıda değişkene yön
veriyor. Finansal piyasaların “yön verici” değişimlerinde beklentilerin rolü büyük.
Fiyatlar büyük ölçüde beklentilerin etkisi ile oluşuyor.
Son haftalarda, piyasa beklentilerinde önemli
değişimler oluştu ve piyasalarda dalgalanmalar
yarattı.
Amerikan Merkez Bankası’nın (Fed) Aralık
2021’deki para politikası toplantısının notları 5 Ocak 2022’de yayınlandı.
Toplantı notları, Kovid-19 krizinin etkilerinden çıkış yolunda Fed’in faiz
artırımlarının beklenenden önce gerçekleşeceğini ilk kez ortaya koydu.
Fed’in 26 Ocak 2022 günü yaptığı açıklamalar
bazı beklentileri netleştirdi, bazılarını teyit etti. Mart başında varlık alım
programının sonlanacağı teyit edildi. 16 Mart 2022 toplantısında faiz artırımı
gerçekleşeceği beklentisi güçlendi. Fed bilançosunun faiz artırımlarının
başlamasından sonra küçültülmeye başlanacağı kesinleşti. Bu konuda bazı prensipler
ilan edildi.
26 Ocak 2022 toplantısının sonrasında,
2022’deki faiz artırımı sayısı 5 olarak tahmin edilmeye başlandı. Bu tahmin,
Fed’in politika faizinin 2022 sonunda %1.25-%1.50 aralığında oluşacağına işaret
ediyor.
Fed bilançosunun büyüklüğü 2008’deki Büyük
Resesyon öncesinde $800 milyar iken, Kovid-19 krizinin başları olarak
düşünebileceğimiz Mart 2020’de $4.3
trilyona yükselmişti. Kovid-19 krizi ile bugün $8.9 trilyona ulaştı.
Fed’in kararlarının dünya ekonomisindeki
etkileri yaygın.
Fed, ABD’de yükselen enflasyonun bir endişe
kaynağı olduğunu 2021’in başlarında kabul etmişti. Enflasyonu
artıran çok sayıda nedenin geçici
nitelikler taşıdığını düşünmüştü. İlerleyen aylarda enflasyon inatla
yükseldi. Aralık 2021’de %7’ye ulaştı. Bu, 1982’den bu yana görülen en yüksek
oran.
ABD için büyüme beklentileri, düşük faiz ortamı
ve hükümetin $1.9 trilyonluk mali destek programına dayanıyordu. Mevcut faiz
ortamının Fed’in faiz artırımıyla değişeceği kesinleşti. Faiz artışı, mali
destek programının canlandırdığı talebi zayıflatacak. Dolayısıyla beklentiler, bugünkü
seviyesine göre talebin düşeceği yönünde oluşuyor.
Talepteki düşüş, enflasyondaki artışı dizginleyecek;
ekonomiyi yavaşlatacak. Dünyanın en büyük ekonomisinin yavaşlaması, dünyanın
diğer ülkelerini de yavaşlatıcı bir gelişme.
ABD ve İngiltere’de talep dengelerini ve
enflasyonu etkileyen çok önemli gelişmeler istihdam piyasasında ortaya çıktı. Salgın
kriziyle sert yükselen işsizlik, salgının etkilerinin azalması ile işgücü
piyasasının yeniden canlanmasına neden oldu. Ancak, yüksek ücret artışları
gündeme geldi. İş yerleri, talep ettikleri niteliklerdeki işgücüne ulaşamadılar.
İstihdamda artış oldu ama işin bir de bu yönü bulunmaktaydı. Daha sonra, ABD’de
işgücünün önemli bir bölümünde işten ayrılmalar meydana geldi. Gelişme, ekonomi
tarihine “Büyük İstifa (Great Resignation)” olarak kaydedildi. ABD’nin istihdam
piyasasındaki gelişmeler
öylesine anlaşılması zor bir durum ortaya koydu ki, ayrı bir analizi
hak ediyor. İstihdam piyasasındaki gelişmelerin piyasa dalgalanmaları
özelindeki önemi şu: reel ücret artışları enflasyonu artıran etkiler yaratıyor.
Yavaşlayacak ABD ekonomisi firmaların karlarını
olumsuz etkileyecek. Firmaların gelir üretimi baskılanırken ücret artışları
maliyetleri artıracak. Diğer yandan, Fed’in varlık alım programının sonlanması
ve faiz artırımları ile Amerikan Doları (USD) likiditesinde azalma meydana
gelecek. Fed bilançosunun küçülmeye başladığı zaman ise, USD likiditesindeki
azalma yeni bir eşiğe ulaşacak. Azalan likidite ile ABD ve pek çok başka ülke borsalarından
sermaye çıkışları söz konusu olabilecek.
Yüksek USD likiditesi pek çok ülkenin hisse
senedi ve emtia piyasasına yönelmişti. Bu nedenle, bu piyasaları yukarıda tutmaktaydı.
Beklentilerdeki değişimler ve Omicron
varyantının yarattığı tedirginlik ışığında International Monetary Fund (IMF)
tarafından yeni Dünya
Ekonomik Görünümü Raporu güncellemesi yayınlandı. Rapor, yukarıda
anlatılan gelişmeler ile beraber yüksek borçlanma seviyelerine, tedarik
zincirlerindeki kırılmalara ve limanlardaki sevkiyat aksamalarına dikkat
çekiyor.
IMF, dünya ekonomisinin 2021’de %5.9 büyümüş
olduğunu tahmin ediyor. 2022 yılı küresel büyümesinin %4.4 olarak
gerçekleşeceğini öngörüyor. Ekim 2021’deki raporda, 2022 için küresel büyüme
beklentisi %4.9 idi.
IMF, ABD için 2022 büyümesini bir önceki rapora
göre 1.2 puan düşürdü. Yeni tahmin, %4.0 oldu. Çin için ise tahmin 0.8 puan
düşürülerek %4.8’e ve Euro Bölgesi için 0.4 puan düşürülerek %3.9’a çekildi.
Gelişmekte olan ülkeler (GOÜ) grubu için
IMF’nin 2022 büyüme tahmini Ekim 2021’de %5.1 iken, Ocak 2022’de %4.8’e düştü.
Bu grubun içinde ülkeler arasındaki tahminler %0.3 ila %9.0 arasında geniş bir
aralığa yayılıyor. Gelişmiş ülkeler (GÜ) grubundaki ülkeler arasındaki tahmin
aralığı göreceli olarak dar.
2022’nin gelişmeleri altında oluşan veriler ile
tahminler arasında farklar olacaktır. Temelde önemli olan, beklentilerin “yönündeki”
değişim.
IMF, Avrupa Merkez Bankası’nın da Kovid-19
krizi önlemleri çerçevesinde oluşturduğu varlık alım programını Mart 2022’de
sona erdireceğini vurguluyor.
Parasal sıkılaşma koşullarına bağlı olarak ABD’nin
10 yıllık enflasyon korumalı tahvil faizlerinin 2022’nin başında -%1 iken
bugünlerde -%0.6 düzeyine ulaştığını izledik. Enflasyon korumalı statüsünde
olmayan 10 yıllık ABD tahvilinin faiz
oranı ise 2021’in sonunda %1.52 iken %1.90’a yaklaştı. Bunlar, GÜ
ekonomileri için önemli oran değişiklikleri.
IMF, enerji ve gıda fiyatlarındaki yükselişi de
dikkate alarak GÜ grubu için 2022 enflasyonunu %3.9 ve GOÜ grubu için ise %5.9
olarak tahmin ediyor.
GOÜ ekonomilerine ilişkin büyüme
beklentilerindeki geniş aralığın bir mesajı var: GOÜ ekonomilerindeki ekonomik yapılar
ve yönetim anlayışları birbirlerinden çok farklı. Dolayısıyla, GÜ
ekonomilerindeki değişimlerin GOÜ ekonomilerine yansımaları birbirleriyle çok
farklılaşan etkilere sahip.
Türkiye, küresel para hareketlerinin önemli
değişimlerin eşiğinde olduğu bir döneme politika faizi önemsizleştirilmiş bir
merkez bankası, negatif düzeydeki net döviz rezervleri ve son resmi verilere
göre %36.08 düzeyindeki enflasyon ile giriyor. Türkiye enflasyonunu ve IMF’nin
GOÜ ekonomileri için 2022 enflasyon tahminini %5.9 olarak öngördüğünü
düşününce, GOÜ ekonomileri için tahmin aralıklarının genişliği daha büyük bir
anlam kazanıyor.
Dünya ekonomisinde 2022 Mart’ta başlıyor.
Not: Dünyanın
herhangi bir yerindeki bir okulda, herhangi bir öğrencinin imtihan kağıdına
yazması durumunda sınıfta kalmasına sebep olacak türden veri sunumlarına itibar
etmeyiniz. Herkes taraflı olabilir. Buna saygı göstermek gerekir. Ancak,
objektiflikten, adaletten koparak, insanları aldatarak algılarını değiştirmeye
yönelik çabalar dürüstlük ve ahlak çerçevesinde savunulamaz. Hayat, onuru ile
yaşamak isteyenlerin, kimsenin adamı olmadan yaşamasını gerekli kılar. Haysiyet,
dürüstlük, adalet gibi değerler, bu değerlere sahip insanların kendilerinden
sonraya bırakacakları en değerli miraslarıdır. Hayat, nasıl yaşamak
istediğinize bağlı olarak değer kazanan ya da kaybeden bir değerler bütünüdür.
Not: Bu yazı, 27.01.2022 tarihinde yazılmış ve
daha sonra PolitikYol sitesinde yayınlanmıştır.
Yorumlar
Yorum Gönder