Ekonomideki gelişmeler politikayı, politikadaki
gelişmeler ise ekonomiyi etkiler. Bu etkileşimi ekonomi cephesinden incelemeye
çalıştığımızda karşımıza ekonominin alt disiplinlerinden biri çıkar: politik
ekonomi.
Zaman zaman ekonominin politikleştiği yönünde yapılan
yorumlara katılmak mümkün değildir. Toplumun hangi kesiminin üretilen gelirden
ne kadar pay alacağı parlamentolarda çıkarılan kanunların etkisi altındadır.
Bir siyasal sistemin sendikalaşmaya tanıdığı haklar gelirin bölüşümünü etkiler.
Siyasal sistemin sendikalaşmaya tanıdığı hakların sınırları seçmenin hangi
siyasal partiyi iktidara getirdiğine göre farklılık arz eder. Özel kesimin
hangi sektörlerindeki firmalarının kamu harcamalarından ne kadar gelir
yaratabilecekleri bu sektörlerdeki baskı ve çıkar gruplarının hükümet ile
ilişkileriyle de belirlenebilmektedir. Bir hükümetin sanayiyi ya da finans
piyasalarını öne çıkaran uygulamaları ilgili hükümetin tercihleriyle şekillenebilmektedir.
Politika tercihlerinde bulunan hükümeti tercih eden, demokrasilerde seçmendir.
Dolayısıyla ekonomi, politik bir kavramdır.
Ekonominin politikleştiği yönündeki iddialar ve
serzenişler genelde piyasaların kanunlardan kaçma arzularının bir ifadesidir.
Oysa, faaliyet gösterdikleri alan ne olursa olsun, politikanın etkisi
altındadırlar. Faaliyette bulunabilmeleri dahi toplumun siyasi tercihlerinin
şekillendirdiği politik tercihlerle mümkündür. Ancak bu, siyasi sistemin
demokrasiye dayandığı durumda geçerlidir. Otokratik rejimlerde de seçimler olsa
dahi siyasi tercihler toplum tarafından ortaya konamayabilir.
Ekonomi politikadır. Politikanın çok önemli bir
yerinde de ekonomi vardır. Seçmen, rasyonel ve/veya rasyonel olmayan tercihler,
siyasi partiler, sektör kuruluşları, parlamento, bir sınıf olarak siyasiler,
toplumsal davranışlar, kurumlar, kanunlar politik ekonominin içinde yer alan
kavramlardır.
Politika, bir amaca ulaşmak için geliştirilen
fikirlerin ve planların firmalar, hükümetler, siyasi partiler ve kurumlar
tarafından uygulamaya alınmasıdır. Politika, amacına ulaştığında başarılı olur.
Bir politikanın uygulamalarına maruz kalan kişiler ve kurumlar politikanın
hedefine ulaşacağını düşünmüyorlarsa, politikaya destek vermezler. Desteğini
kaybetmiş bir politika, etkilemeye çalıştığı alanda bir “politikasızlık” durumu
yaratır. Zira, politikanın uygulamalarından etkilenen toplum kesimleri
politikanın toplumdan beklediği tepkileri göremez. Politikanın fikirlerden ve
planlardan gelen uygulamaları toplumdan zayıf tepkiler alır ya da hiç tepki almayabilir.
Politika uygulamalarının toplumdan beklediği tepkiyi görememesi, politikanın
amacına ulaşamaması ile sonuçlanır. Böylece politika, hiç hayata geçirilmemiş
gibi bir etki yaratabildiği gibi, etkilemeye çalıştığı kesimlere hasar vermiş
olarak da uygulamalarını sonlandırmak zorunda kalabilir.
Not: Bu yazı, 02.01.2021 tarihinde yazılmış ve daha sonra PolitikYol sitesinde yayınlanmıştır.
Yorumlar
Yorum Gönder