Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Şubat, 2021 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Küreselleşmenin Durma Noktasına Giden Süreç: 1. Dünya Savaşı

İktisadi teoriler, ortaya atıldıkları ve geliştirildikleri dönemlerin sosyal, siyasal, kültürel ve ekonomik koşulları ele alınmadan değerlendirmeye tabi tutulamaz. Teorilerin, içinde doğdukları ve geliştikleri koşulları yeteri kadar anlamamak teorilerle ilgili fikirlerin yanlış bir noktaya ulaşmasıyla sonuçlanır. İktisatta, bir teorinin içinde doğduğu koşulları ya da herhangi bir dönemde meydana gelen iktisadi gelişmeleri açıklamasına pozitif iktisat, olması gerekeni açıklamasına ise normatif iktisat denir. Normatif bir yaklaşımda, iktisadi olayların arasındaki neden ve sonuç ilişkileri belirli bir ideolojinin bakış açıları çerçevesinde bir ya da çok sayıda koşula bağlıdır. ABD'li iktisatçı Frank Knight, "nedir" ve "ne olması gerekir" sorularına farklı cevaplar bulabilmenin imkansız olduğunu düşünür. Knight, risk ve belirsizlik kavramları üzerinde çalışmalar yapmış ve bu çalışmaların etkisiyle pozitif/normatif iktisat ayrımının imkansız olduğu sonucuna ulaşmıştı

Kripto Paralar ve Dijital Para Birimleri

Korona salgını ile hız kazanan dijitalleşme, kripto paralar ve dijital para birimleri ile ilgili konuların sürekli olarak gündeme gelmesine neden oldu. Öncelikle, “kripto para” ile “dijital para birimi” arasındaki farkın toplumun geniş kesimleri tarafından net olarak bilinmediğini tespit etmiş bulunmaktayım. Kripto para (cryptocurrency), Bitcoin, Litecoin, Dogecoin, Ripple gbi merkez bankaları tarafından değil, özel kişiler tarafından algoritmalar kullanılarak yaratılan dijital paraları ifade ediyor. Kripto paralar, herhangi bir meta (altın, gümüş, petrol, v.s.) gibi satın alınarak ve satılarak tasarruf sahiplerinin para kazanmaya çalıştıkları bir yatırım aracı özelliği taşıyor. Belli ölçüde, ödeme aracı olarak da kabul görmeye başladılar. Ancak, henüz herhangi bir regülasyonun olmadığı bir yapıdalar. Hukuki bir düzenlemeye henüz tabi değiller. Dijital para birimi (digital currency), herhangi bir ülkenin merkez bankasının yönetiminde olan ulusal para birimlerinin dijital ortamda va

Şükran Türküsü

Evrendeki her şey müzikle anlatılabilir. Günün saatleri, kocaman kayalara hırçın deniz dalgalarının vuruşu, dünyanın mevsimleri, insanın içindeki coşku, hüzün, aşk, bir balığın suda çırpına çırpına yüzüşü. Her şey müzikle anlatılabilir. Keman bir duyguyu vurgularken, obua, o duyguların hangi ortamda geliştiğini açıklamaya çalışabilir ve aynı anda piyano ile bir sokaktaki insanların adımlarından gelen sesler vurgulanabilir. Müzik aletlerinden çıkan seslerle olaylar, duygular birbirine karışıp bir bütünü sahnede anlatabilir. Notaların içinde, çok sayıda yoldan yapılan coşkulu bir ruh gezintisidir müzik. Şükran duygusunu anlatmış Fazıl Say. 23 Nisan 1920’de Meclis’i açan iradeye ve insanlarına şükranını anlatmış piyanosunda. Suya Yazılan’dan öğrendim Şükran Türküsü’nü. Kaçırmışız eşim Sibel ile bu ziyafeti. Oysa, o coşkulu yolculuğu keşfederken bazen karşımıza Max Bruch, bazen Lalo, bazen Sarasante, bazen Theodorakis, bazen Barcelona Gypsy Balkan Orhcestra çıkıyordu şu salgın günlerinde.

Yazıklar Olsun Kalemini Satanlara

Her yazan, çizen, biraz mürekkep yalayan aydın mıdır? Biraz entelektüel yönü fazla olan herkese aydın demek mümkün müdür? Her yazar, edebiyatçı, felsefeci, gazeteci, v.s. yani işi okumak ve yazmak olan herkes dünyanın ya da en azından kendi etki alanının gelişmesi, ileriye gitmesi için çaba gösterir mi ya da göstermek zorunda mıdır? Nedir toplumların bu şahsiyetlerden beklentisi? Tüm bu soruların cevabı, aydın olmak, gelişmek, ileriye gitmek gibi kavramlardan hangi kitlenin ne anladığına bağlı olarak değişir. Ezra Pound'un faşist olmasını anlamak zordur. Edebiyatın teknik yönü ile içerdiği ideoloji farklı niteliksel seviyelerde bir görünüm ortaya koyabiliyor. Oysa, aydın insanların demokratik ve hümanist olduğu gibi bir yargıyla ve çok okuyan, çok yazan insanların aydın insanlar olduğu gibi yanlış bir düşünceyle eğitilmiştir çok insan. Toplumun aydın sandığı ama aydınlıktan hiç nasibini alamamış çok sayıda yazar tarihte var olmuştur. Bugün de çok sayıdalar. Aydın olmanın beli

Adonia'nın Ülkesi

Sanki bir taş plaktan geliyor boğuk bir ses. Kıvırcık saçlı kadın Yunanca söylüyor şarkısını. Birkaç sokak öteden geliyor kadının sesi. Mübadele zamanında kaybetmiş annesini. Dayanamamış hasretliği tahayyül etmeye bile. Unutamıyor hala o itilmişliği ve annesini Adonia. Çocukluğunun akşamları aklına geldikçe gözlerinden süzülen yaşlarla tıngırdatıyor udunu isyan ederek. Kasabanın sokakları, buzuki ile udun birbirine karışan sesleriyle yankılanırmış bir zamanlar. Mübadeleyi falan görmemiş daha o zaman kimse. Başlarına neler geleceğinden habersiz ve de umarsızlarmış onca fakir fukaralığa rağmen. Arada Türkçe de söylenirmiş şarkılar. Karşılıklı atışırmış birbirlerinin dilinden şarkılarla mahalleler. Sonra, patlatırlarmış dansları hep beraber. Vur patlasın, çal oynasın. İçinde erik ve buz, rakı kadehleri kalkarmış havaya sakız gibi bembeyaz örtülerin üzerinden sofralarda. Çınar ağaçları ve bir de gemici fenerleri asılı dallarda. Fakirlikmiş, fukaralıkmış, keyifli Ege akşamlarında kimsenin

Türkiye Anomalisi: Enflasyon Yükselirken Piyasa Faizleri Neden Düşüyor?

TÜİK tarafından açıklanan Ocak 2021 TÜFE verisi yıllık %14.97, ÜFE ise %26.16 oldu. TÜFE Eylül 2020, ÜFE ise Mayıs 2020’den bu yana düzenli olarak yükselişte. TCMB’nin 19 Kasım 2020 tarihli PPK toplantısına kadar hatalı para politikası uygulamalarına bir kez daha yer vermek niyetinde değilim. Konuyla ilgili yazılar, bu blog sitesinde yer almaktadır. 19 Kasım 2020 sonrasında, Aralık ve Ocak aylarının PPK toplantıları gerçekleşti. Ardından, enflasyon raporunun sunumu yapıldı. TCMB, hükümete 2020 enflasyon hedefinin neden tutturulamadığına dair bir mektup yazdı. 19 Kasım 2020 sonrasındaki süreç, para politikasında doğru noktaya ulaşmak konusunda önemli ölçüde olumlu adımlar atıldığını gösterdi. Bazı noktalarla ilgili eleştiriler yapılabilse de, para politikasının ana yapısı, eski döneme göre çok daha sarih ve sağlıklı bir yapıya kavuştu. Ancak, söz konusu olumlu gelişmelerin sürdürülebilirliği ve istikrarı konusunda önemli soru işaretleri bulunuyor. Bu soruları, kişisel blog sitesinde Uğu