Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Nisan, 2021 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Parasal Aktarım Mekanizması Nedir?

Para politikası araçlarından herhangi birine ilişkin bir kararın genel ekonomik denge ve fiyatlar genel düzeyinde etkileri olmaktadır. Para politikası değişiklikleri, ekonominin işleyişini çeşitli kanallar üzerinden etkiler. Aşağıda özetlenmekte olan bu kanallara parasal aktarım mekanizması denir. Parasal aktarım mekanizması, para politikası uygulamalarının nominal para stoğu ve kısa vadeli nominal faiz oranlarında yarattığı değişikliklerin, yatırım, tasarruf, üretim, toplam arz, döviz fiyatları, ithalat, ihracat, ödemeler dengesi, toplam talep, işsizlik, v.b. reel değişkenleri nasıl etkilediğini tanımlamaktadır. Diğer bir ifade ile parasal aktarım mekanizması, para politikasındaki değişikliklerin reel kesime nasıl aktarıldığını açıklamaktadır. Para politikasının büyümede sürdürülebilirlik ve fiyat istikrarı üzerindeki etkileri çok sayıda bilimsel çalışmanın konusu olagelmiştir. 2000’li yıllarda ve özellikle 2008’de ortaya çıkan Büyük Resesyon sonrasında makroekonomik değişkenleri

Kısa Vadeli Sermaye Bağımlılığı: Siyasetin Gölgesinde Ekonomi

Türkiye ekonomisi, büyümenin finansmanını birkaç on yıldır kısa vadeli sermaye giriş çıkışlarına dayandırmaktadır. Türkiye, hukukun üstünlüğü, demokrasi, ifade özgürlüğü gibi medeniyet ölçüsü olma özelliği taşıyan konu başlıklarında son yıllarda geri gitmiştir. Kısa vadeli sermaye yatırım kararlarını, bu başlıklar altındaki ilerlemeler ya da gerilemelerden etkilenerek almamaktadır. Zira, kısa vadeli sermayenin bir ülkeye giriş ve çıkış yapması son derece kısa bir zaman dilimi içerisinde gerçekleşebilmektedir. Ancak, yukarıdaki başlıklar altında ortaya çıkan gelişmelerin piyasa koşullarında sert dalgalanmalar ile belirsizlik ve istikrarsızlık yaratması bir süre için kısa vadeli sermayenin bir ülkeden uzak durmasına neden olabilir. Diğer bir ifadeyle, bu başlıklar altında bir ülkenin gelişmişlik düzeyi kısa vadeli sermayenin bir ülkeye yönelmesinin temel belirleyicisi olmamaktadır. Ancak, kısa vadeli sermayenin kendisini tehdit altında hissetmeyeceği temel hukuki ve siyasi koşulların i

Politika Belirsizliği ve Piyasa Yönsüzlüğü

Son üç merkez bankası başkanı görevden alındıktan sonra ekonomide oluşan havanın tek kelime ile nitelemesi belirsizlik. Bu belirsizlik, para politikasının önümüzdeki günlerde nasıl şekilleneceğine dair oluşan soru işaretlerinden kaynaklanıyor. Piyasa, belirsizlik nedeniyle yönsüz. Üretici, tüketici, tasarruf sahibi, v.s. iktisadi faaliyetin hiçbir alanındaki hiçbir birey ya da kurum plan yapamıyor. Çünkü, ekonominin en temel kurallarına ilişkin tartışmaların Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) üzerinde yarattığı baskı ile para politikasının belli olması gereken temel yönü belli değil. Mart 2020’ye ait tüketici enflasyonu %16.19 ve üretici enflasyonu %31.20 olarak açıklandı. Naci Ağbal döneminde politika faizinin geldiği nokta %19. Yeni başkanın göreve gelmeden önce Naci Ağbal’ın faiz artırımlarını eleştirdiğini Yeni Şafak’taki yazılarından bilmekteyiz. Buna karşın, göreve geldikten sonra Naci Ağbal’ın “sıkı duruş” olarak tanımladığı para politikası uygulamalarına bağlı kalacağın

1929 Buhranı'na Giden Süreç ve Buhran'ın Nedenleri

1929 Buhranı'na sebep olan faktörlerin neler olduğu konusunda çok farklı görüşler ortaya atılmıştır. Bu görüşler, 1929 sonrasındaki süreçte özellikle Keynesyen Akım’ın temsilcileri ve Monetarist Akım’ın temsilcileri tarafından tartışılmıştır. Teorik temelli bu tartışmaların detaylarına girmeden önce, 1929 yılının kara Salı olarak adlandırılan 29 Ekim gününe ulaşılan koşulları ortaya koymak gerekmektedir. 1. Dünya Savaşı sonrasında güçlenen Amerikan ekonomisi, firmaların ve toplumun hisse senedi piyasasına olan ilgisini artırmıştı. Bu ilgi, hem firmaların yoğun olarak hisse senedi piyasası üzerinden finansman olanakları yaratmasına, hem de hane halkının yine yoğun olarak hisse senedi piyasasına yatırım yapmasına neden oluyordu. Hisse senedi yatırımcıları, hisse senedi satın almak için kredi kullanıyordu. Satın alınan hisse senetlerinin değerlerinin hemen hemen %80-90'lık bir bölümü için kredi kullanımı gerçekleşiyordu. Hane halkının hisse senedi almak için kredi kullanmasının

Devlet Nedir?

Devlet, kutsal değildir. Kutsal olan, ülkenin eşit vatandaşlarıdır. Devlet, ülkenin vatandaşlarına hizmet eden bir mekanizmanın adıdır. Devlet mekanizmasını yönetenler, ülkenin eşit vatandaşları tarafından oy alarak bu mekanizmayı yönetirler. Devletin yönetiminden sorumlu olmayan memurlar ülkenin eşit vatandaşlarındandır. Ülkenin eşit vatandaşlarına eşit hizmet sunmayı kendilerine görev olarak seçerek liyakatla görevlendirilirler. Göreve gelmenin kriterleri bellidir ve herhangi bir dinin, soyun, sosyal çevrenin, zümrenin, v.s. isteği ve baskısı ile atanmaları söz konusu olamaz. Devleti, eşit vatandaşların oylarını alarak yönetenler de, devletin memurları da ülkenin eşit vatandaşlarının üzerinde bir hiyerarşik konuma sahip değildirler. Aldıkları görev ya da taşıdıkları unvan ne olursa olsun! Devlet ile vatandaşların ve vatandaşların kendi arasındaki ilişkiler hukuk adı verilen kurallar bütünüyle belirlenir. Üretimde, ailede, toplumsal örgütlenmede, eğlencede, ticarette, kısaca