Devlet, kutsal değildir. Kutsal olan, ülkenin eşit
vatandaşlarıdır.
Devlet, ülkenin vatandaşlarına hizmet eden bir mekanizmanın
adıdır.
Devlet mekanizmasını yönetenler, ülkenin eşit vatandaşları
tarafından oy alarak bu mekanizmayı yönetirler.
Devletin yönetiminden sorumlu olmayan memurlar ülkenin eşit
vatandaşlarındandır. Ülkenin eşit vatandaşlarına eşit hizmet sunmayı
kendilerine görev olarak seçerek liyakatla görevlendirilirler. Göreve gelmenin
kriterleri bellidir ve herhangi bir dinin, soyun, sosyal çevrenin, zümrenin,
v.s. isteği ve baskısı ile atanmaları söz konusu olamaz.
Devleti, eşit vatandaşların oylarını alarak yönetenler de,
devletin memurları da ülkenin eşit vatandaşlarının üzerinde bir hiyerarşik konuma
sahip değildirler. Aldıkları görev ya da taşıdıkları unvan ne olursa olsun!
Devlet ile vatandaşların ve vatandaşların kendi arasındaki
ilişkiler hukuk adı verilen kurallar bütünüyle belirlenir. Üretimde, ailede,
toplumsal örgütlenmede, eğlencede, ticarette, kısaca toplumsal alanın her
noktasında hukuk vardır.
Devleti yönetenler, devletin memurları ve vatandaşlar hukuk
karşısında eşittir.
Yasalar, ancak insan haklarına, fikir ve ifade özgürlüğüne,
eşitliğe ve adalete saygılı ise hukukidir. Bu temel prensiplere saygı
göstermeyen yasalar sadece kural belirtmekte olup hukuki nitelik taşımazlar.
Hukuk, toplumların medeni çizgiler dahilinde, birbirleriyle hak ve adalet
çerçevesinde huzur içinde yaşamalarını tesis etmek için vardır.
Her ne kadar farklı anlayış ve felsefelere dayanan hukuk
sistemleri de var ise de, her insanı ortak noktalarda birleştiren değerlere
dayalı hukuk sistemleri tesis edilmelidir. Herhangi bir dinin, ırkın, soyun
kendi anlayışına dayalı hukuk sistemlerine dayalı yasalar toplumsal düzende her
bireyin özgürce yaşamasını mümkün kılamaz. Bu nedenle, demokrasiyi tesis
edemez, kapsayıcı olamaz.
Yasalar, toplumların yaşadıkları değişim sürecine uygun
olarak hukuki niteliklerini korumak üzere gelişerek değişime uğrarlar,
yenilenirler. Aksi halde, zaman içinde toplumun ihtiyaçlarına cevap veremez
hale gelirler ve toplumsal düzen ve disiplinin sağlanmasına katkı sunma
özelliklerini çağ dışı kalarak yitirirler.
Hukuka uygun yasalar, parlamento
tarafından çıkarılır. Parlamentoya eşit vatandaşların oyu ile seçilen üyelerin
toplumun dinamiklerini ve değişim süreçlerini anlamaları içinden çıktıkları ve
temsil yetkisi aldıkları vatandaşlara hizmet sunabilmek için önemlidir.
Parlamento üyeleri, her ne
kadar oy aldıkları kitleleri temsil etmekte iseler de, tüm vatandaşlara eşit
mesafede dururlar. Çünkü parlamento, dil, din, ten rengi, soy, cinsel
tercihler, siyasi fikirler, sosyal sınıf ayırt edilmeksizin ülkenin tüm
vatandaşlarına eşit koşullarda ait bir devlet kurumudur. Bu nedenle, hiçbir
şekilde bir bireyin veya zümrenin tahakkümü altına sokulamaz. Devletin adalet,
eğitim, sağlık, savunma gibi hizmetleri ülkenin vatandaşlarına eşit şekilde
sunabilmesi için hukuka uygun ve toplum dinamiklerini ve değişim süreçlerini
iyi bilen temsilcilerin yeridir parlamento.
Hukuka uygun yasalar, devleti yönetenler, memurlar ve
vatandaşlar arasında denetim mekanizmalarını kurar. Devleti yönetenlerin en
büyük denetçisi vatandaşlardır. Devleti yönetenlerden ve memurlarından hesap
sorma hak ve yetkilerine sahiptirler. Hesap sormanın usulleri, esasları ve
kurumları devlet mekanizması içinde mevcuttur. Hesap sorma hakkına tüm eşit
vatandaşlar eşit mesafededirler. Bürokrasinin yetersiz kaldığı durumlarda,
vatandaşların örgütlenme hakkıyla görüşlerini ifade etmeleri hukuka uygun
yasaların güvencesi altındadır.
Hukuka uygun yasaları uygulayan, devlet yönetimine eşit
vatandaşların oylarını alarak gelmiş yöneticilerdir. Yöneticiler, belli bir
süre için devlet yönetimine seçilirler. Yasalarla belirlenmiş görev süreleri
dolduğunda, yeniden yapılan seçimlerde eşit oy hakkına sahip tüm vatandaşlar
mevcut yönetimi ya yeniden yönetime getirirler ya da hukuka uygun yasaları daha
iyi uygulayabilecek ya da geliştirecek başka yöneticileri seçerler.
Devleti yönetmeye talip yönetici adayları tüm vatandaşlara
ulaşmak konusunda eşit şartlara sahiptirler. Eşitliği bozan uygulamalar,
bağımsız yargının denetimine tabidir.
Hukukun uygulayıcısı olan yargı sisteminin görevi, eşit
vatandaşlar arasında ve devlet ile vatandaşlar, devletin memurları ile
vatandaşlar arasında ortaya çıkan ihtilaflara hukuk çerçevesinde adil çözümler
bulmaktır. Çözümler, topluma maddi ve manevi hasar verenlerin
cezalandırılmasıyla sonuçlanabilir. Hukuk, toplumun her bireyine eşit
mesafededir. Yargı sistemi, toplumun hiçbir bireyini ve/veya kesimini
kayırmadan toplumsal adaleti sağlayarak toplum düzenine hizmet etmek için
vardır.
Vatandaşlar, hizmet alabilmek için devlete vergi öderler.
Vergi, devleti yönetenlerin vatandaşlar üzerinde tahakküm kurmasının bir aracı
değil, vatandaşa hizmet sunmanın bir aracıdır. Vergi, ülkenin savunulması için,
vatandaşlara adalet, eğitim ve sağlık hizmetleri sunabilmek için toplanır ve
dağıtılır. Vergi, kazanca göre toplandığında adildir ve gelir dağılımını adaletli
kılar.
Parlamentonun, devleti yönetenlerin ve yargı sisteminin
hangi hukuki sınırlar içinde kalacakları anayasa adı verilen hukuk prensipleri
bütünüyle belirlenir. Bu prensipler, toplumun her alanındaki faaliyetlerini
hukuk çerçevesinde nasıl yaşayacağını, yöneteceğini ve sürdüreceğini kanunlarla
netleştirir, kararnamelerle de nasıl uygulanacağını belirler. Kuralların bu
hiyerarşi içinde sıralanması, kurumların ve kurumları temsil etmekle görevli
bireylerin kendi yönetim alanlarını hangi sınırlar içinde nasıl yöneteceklerini
belirler ve böylece yönetsel ve toplumsal kaos yaşanması engellenir.
Birbirini denetleyen mekanizmaların varlığı vesayet anlamı
taşımaz. Tam tersine, toplumsal güvence sunar.
Eşit vatandaşlardan oluşan toplum, ortak bir tarihle,
kültürle, değerlerle bir araya gelmiştir. Ancak, ortalamadan sapan görüşlerin
hukuk çerçevesinde yazılmış yasalarla korunması demokratik bir toplumun
gereğidir. Ortalamadan sapan görüşler, insan haklarına, ifade özgürlüğüne,
insanın, hayvanın, doğanın yaşam hakkına son verme amacını taşıyorsa, hukuki
olmaktan da çıkıyor demektir. Hukuka uygun nitelik taşımayan, kin, nefret, dil,
din, cinsel tercih, ten rengi, sosyal sınıf, siyasi görüş gibi konularda
ayrımcılık içeren ifadeler hukuka dayalı yasalarca bağımsız yargının konusu haline
gelir.
Hukukçu değilim. Siyaset bilimci değilim. Ancak, aşağıda
sıraladığım kitapları okumuş ve yerkürede yer alan bir ülkenin bir vatandaşı
olarak toplumsal düzenden, hukuktan, siyasetten etkileniyorum. Bu nedenle, bu
kitaplarda yazanlar herhangi bir vatandaşı ilgilendirdiği kadar beni de
ilgilendiriyor.
Çok yanlış da yapılsa, demokratik bir toplum için, özgürce
yaşamak için, medeni koşullar altında huzur içinde yaşamak için doğruları bilmek
ve hatırlamak zorundayız.
Yurt dışında yaşadığım dönemlerde, siyasal bilimler okumaya
başlamış bir öğrencinin Baba romanını okuyor olduğunu gördüğümde ve kitabı
neden okuduğunu sorduğumda aldığım cevabı hiç unutmamışımdır. Hocası, “olmaması
gerekeni romanda okuyun, olması gerekeni ben anlatacağım” demiş.
Türk toplumunun benim yukarıdaki satırları yazmama neden
olan aşağıdaki kitaplarla ilgilenmesi ve olması gerekenlerle yaşaması dileğiyle.
Ütopya (1516) – Thomas More
Kanunların Ruhu Üzerine (1748) - Montesquieu
Toplum Sözleşmesi (1762) – J.J. Rousseau
Devlet (M.Ö. 4. yüzyıl) - Platon
kaleminize ve akliniza saglik buna ihtiyac her gecen gun daha da artmakta
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim. Keşke başka şeyler yazıp, yüzlerce yıl önce akıl edilmiş doğruları değil hatırlamak zorunda kalmayıp ileri gidecek projelere nasıl katkı sunabileceğimizi yazabilseydik.
SilHocam kendi adıma çok teşekkür ederim. Bi an yazının kendi iç sesim tarafından kaleme alındığını düşündüm. Günümüze ışık tutmuşsunuz.
YanıtlaSilBen teşekkür ederim. Aydınlık günlere ulaşmak dileğiyle.
SilİnşaAllah Hocam, Hocam bu arada yazı sonunda paylaştığınız kitap listesini de favorilerime ekledim kısa sürede alıp okumayı istiyorum. Ya ayrı bi blog yazısı olarak ya da ara ara yazılarınızın sonunda özellikle iktisat okuma önerilerinizi alabilir miyiz Hocam?
SilBöyle bir yazı fikrim yok ama iktisat tarihi yazılarımın içinden kitap önerileri çıkıyor aslında. O yazılara bir göz atmanızda yarar var.
SilTamam Hocam çok teşekkür ederim.
Sil