Nefret
ediyorum. Zordur nefret edecek hale gelmek ama ediyorum. Evet, senden nefret ediyorum artık.
İlk tecavüze uğradığın yıllarda sana acıyabiliyordum. İçinde bulunduğun acıyı
anlamaya çalışıyordum ama acıların büyüdükçe hırçınlaştın. Ya bir nevi intikam
sarhoşluğundasın ya da var olabilmenin son nefeslerindeki çabası içindesin.
Ama, zarar veriyorsun. Hem de hiç acımadan. Merhameti hiç kalmamış bir cellada
dönüştün.
Sensiz yapamayacağımı düşünürdüm bir zamanlar. Aşkı ve nefreti aynı anda
yaşattın bana. Sokaklarında gezdiğim köhne ama huzur dolu konaklarla meşhur
semtlerinin karlı kış gecelerinde kese kağıtlarına sarılı sıcacık sarı leblebi
ve boza ile keyiflenen akşamlarını yaşadım. Üzeri çıtır çıtır susamla dolu
simitlerini tattım yıllarca. Sonra, martılarını seyrettim puslu Boğaz'ın sisli
karanlığından incecik, kulak tırmalayan haykırışlarıyla çıkagelen. Ceplerimde
ellerimi ısıtarak yürüdüm Beyoğlu'nda yemeye doyamadığım kestanelerle.
Baharda, vapur gezintilerinde erguvanlarını seyrettim Boğaz sırtlarında. Sana,
senin için yazılan şarkıları ve şiirleri mırıldandım seninle yaşam tecrübemin
keyfini artırırken. Rengarenk yaz günlerinin tadını denizinin serin sularında
çıkardım bazen. Gecelerinde ürperdiğim yazların hazzı da bir başkaydı.
İntikam alır gibisin. Keyfin kaçtı ve keyif vermiyorsun. Derdini anlıyorum ama
ben miyim suçlusu? Büyüdükçe sevimsizleştin ama işin ilginç yanı,
sevimsizleştikçe büyümeye de devam edebildin. Tanınmaz bir hale geldin. Sana
haksızsın diyemeyeceğim. İlk tecavüzün etkilerinden kurtulamadın,
toparlayamadın bir daha. Belki de, ha bir kez, ha çok kez diye düşündün. Ne
fark edecek ki. Çaresizdin, zayıftın, narindin çünkü. Söndün. Eski ihtişamından
eser kalmadı. Cihan hayrandı sana oysa bir zamanlar. Seni elde edememenin
ihtirasıyla çökerttin, bıktırdın aşıklarını yüzyıllarca. Uğruna kavgalar,
savaşlar yaşandı.
Artık sevimsizsin ve de çirkinsin. Ahlakın da bozuldu. Seni ne tanıyabiliyorum,
ne de anlayabiliyorum artık. Aşkın nefretime dönüştü. Atmak istiyorum seni
hayatımdan ama sana mecburum da.
Yürekte acı bir tad bırakmış eski bir sevgili gibisin. Seni sevmezse gönül,
aşkı anlamak daha kolay artık. Artık bir tatlı huzur alacak başka yerler var
gönlümde. Sen ancak yeni Türkiye'nin yeni İstanbul'u olabilecek kadar perişansın.
Yorumlar
Yorum Gönder